Naci Görür Kimdir ? Ne Mezunudur ?
Jeoloji Mühendisliği
Prof. Dr. Naci Görür Kısaca Kimdir?
Prof. Dr. Naci Görür (d. 9 Eylül 1947, Elazığ), yer bilimleri alanında uzmanlaşmış Türk jeolog, akademisyen ve deprem araştırmacısıdır. Özellikle Türkiye'nin deprem kuşakları ve fay hatları üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınan Görür, kamuoyunda deprem bilincinin artırılmasına yönelik çalışmalarıyla da bilinmektedir.
Eğitim Hayatı
Naci Görür, ilk ve ortaöğrenimini Elazığ’da tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi’nde başladığı jeoloji eğitimine İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi’nde devam etmiş, burada lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Doktora derecesini ise İngiltere'de Imperial College London’dan alarak akademik kariyerine uluslararası bir boyut kazandırmıştır. Türkiye’ye döndükten sonra İTÜ’de öğretim üyesi olarak görev almış ve 1989 yılında profesörlük unvanını elde etmiştir.
Yolculuğu: Bilim Temelli Toplumsal Uyarı
Prof. Dr. Naci Görür’ün bilimsel çalışmaları, ağırlıklı olarak yer kabuğundaki deformasyonlar, aktif tektonik, deniz jeolojisi ve deprem riski üzerine odaklanmıştır. Özellikle Marmara Denizi ve Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde yaptığı çalışmalar, Türkiye'nin deprem tehlikesi altındaki bölgeleri hakkında önemli bilgiler sağlamıştır. Akademik yayınlarının yanı sıra, TÜBİTAK gibi kurumlarla da çeşitli projelerde görev almış ve birçok öğrenci yetiştirmiştir.
1999 Gölcük Depremi sonrasında kamuoyunda daha geniş tanınmaya başlayan Görür, bu süreçten itibaren sadece akademik dünyada değil, medya ve toplum nezdinde de aktif rol almaya başlamıştır. Deprem riskiyle ilgili bilimsel verileri kamuoyuna anlaşılır şekilde aktarmayı amaçlayan açıklamaları, bilimsel uyarıların karar vericiler tarafından dikkate alınmasının önemini vurgulamaktadır.
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından da geniş kitlelerce takip edilen bir figür haline gelen Görür, bu süreçte halkı bilgilendirme çabalarını sürdürmüş ve afet öncesi hazırlığın hayati önemine dikkat çekmiştir. Bilimsel yaklaşımı ve kamu yararına yaptığı uyarılar, onu hem akademik camiada hem de kamuoyunda saygın bir konuma taşımıştır.